Kulak Âşık Olurmuş Gözden Evvel

Ceyda, çevik hareketlerle kalan yemekleri buzdolabına yerleştiren Dila Hanım’a bakıyordu. Yaşına göre ne kadar enerjik, diye düşündü. Kırışmış yüzüne rağmen, yanakları pembeliğini kaybetmemiş güler yüzlü bu kadını seviyordu.
Dila Hanım kocası Ömer’in babaannesi olduğundan Ceyda da ona babaanne diyordu. O akşam babaanne onları yemeğe davet etmişti. Yemek bitmiş birlikte mutfağı toparlıyorlardı.
Mutfakta baş başa kalmışken Ceyda’nın ona sormak istedikleri vardı. Ömer’le henüz bir aylık evliydiler ama şimdiden kavgaya başlamışlardı. Aşk onları mutlu etmeye yetmiyordu bunu anlamıştı. Elli yıllık evliliğini aşkla götürmeyi başarmış bu kadına hayrandı ve ondan öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünüyordu.
-Babaanne büyükbaba ile olan aşkınıza imrenerek bakıyorum. Söylesene bir aşkı bu kadar uzun süre canlı tutmanın sırrı nedir? Hadi ne olur bu çaylak geline azıcık öğüt ver.
Dila Hanım elindeki tencereyi bıraktı, gülümseyerek ona baktı.
-Şimdiki gençlerin öğüde ihtiyaçları yok kızım, her şeyi biliyorlar. Söylerim şimdi, ya ben bunları biliyordum dersin ya da işine gelmez, yanlış anlarsın.
-Babaanne gençlerin her zaman büyüklerin tecrübesine ihtiyacı var. Ne olur azıcık bana öğüt ver. Aşkla evlenen arkadaşlarımın çoğu kısa zamanda birbirlerinden usandılar. Kimi boşandı kimi de aynı evde iki yabancı olarak yaşıyorlar. Bizim de anlaşmazlıklarımız başladı. Ömer’i çok seviyorum. Bu sevgiyi kaybetmek istemiyorum. Siz bunu başarmış biri olarak bana yardım etmelisiniz.
Dila Hanım bir süre sustu, sonra şiir gibi konuştu:
-Söylemişler gelenler, bizden evvel,
Kulak âşık olurmuş, gözden evvel.
-Ne güzel bir söz, aşkı ne güzel tarif ediyor, bayıldım bu söze, dedi Ceyda. Benim zaten aşk deyince aklıma gelen sevdiğinle saatlerce konuşup gülüşmek.
-Konuşup gülüşmek güzel de bununla bitmiyor her şey. Aşk kulakta başladığı gibi kulakta da biter, bunu unutma. Kulaktan giren her söz önce kalbe dokunur. Kalbi ya sarar ya sarsar.
-Şair gibi kadınsın babaanne. Normal günlük konuşmalarımızda kalbe dokunuyor diyorsun.
-Tabi en sıradan konuşmalar bile. Bu yüzden bir kadın bir erkekle nasıl konuşulur bilmek zorunda.
-Bir erkek de bir kadınla nasıl konuşulur bilmek zorunda değil mi?
-Hemen savunmaya geçtin. Siz gençler hep karşıdakinin ne yapması gerektiği ile ilgileniyorsunuz. Bunu öğrenmenin sana bir faydası yok ki. Sen kendi yapman gerekeni öğren yeter.
-Özür dilerim babaanne. Bir kadın bir erkekle nasıl konuşmalı? Arada fark var diyorsun.
-Hem de dağlar kadar fark var. Bir kadınla konuştuğun gibi bir erkekle konuşursan erkeği kaybedersin.
Kaybedersin sözü Ceyda’yı sarstı.
-O zaman acilen bu konuyu öğrenmem lazım.
-Bütün erkekler kahraman olmak isterler. Erkek için güç ve iktidar önemlidir. Hiçbir zaman erkekle güç yarışına girme. Konuşurken de onu yaralayıcı, kendini önemsiz hissettirecek şekilde konuşma ve asla eleştirme.
-Ama eleştirmezsem yanlışlarını nasıl görür ki?
-Bir kadını eleştirirsen savunmaya geçer. Bir erkeği eleştirirsen senden uzaklaşır. Bir erkeğin eleştirisini kabul edeceği tek kadın annesidir.
Devamını Okumak İçin Lütfen Tıklayınız…